İYONOSFER

İyonosfer Hakkında Genel Bilgi

  • İyonosfer yeryüzünden yaklaşık 60 km ile 1100 km arasında yükseklikte yer alan ve güneş ışınları ile iyonize olmuş gazlardan oluşan atmosfer tabakasıdır.
  • İyonosfer radyo dalga yayılımı açısından oldukça önemli bir atmosfer katmanıdır.Sivil  ve askeri kısa dalga (KD) uygulamalarında iyonosfer radyo dalgalarını yansıtarak uzak bölgeler ile haberleşmenin yapılabilmesini sağlar.
  • Güneş ışınımının iyonosfer üzerinde büyük etkisi olduğundan şiddetli güneş patlamaları KD haberleşme sistemlerinde kesintiye yol açabilir.İyonosfer uydu haberleşmesi içinde büyük öneme sahiptir. Uydulardan yeryüzündeki alıcılara gönderilen işaretler iyonosfer katmanında frekansın fonksiyonu olan kırılmaya uğrarlar.Bu durum uydu sistemleri için düzeltilmesi gereken temel hata kaynaklarından biridir.
  • İyonosferin radyo dalgalarına nasıl ve hangi miktarda etki edeceğini ortaya koyabilmek için iyonosferin yapısını anlamak ve iyonosferdeki değişimleri takip etmek gerekmektedir.
  • İyonosferin radyo dalgalarına etkisi iyonosferdeki elektron yoğunluğuna bağlıdır. İyonosferdeki iyonlaşma miktarı güneş ışınımı ile ilgilidir.Güneş ışınımı ile elektronlar moleküllerinden ayrılarak serbest hale geçerler.Serbest elektron miktarı en yüksek seviyeye yerel saate göre 14.00 civarında ulaşır.
  • Geceleri ise elektronlar iyonlar ile birleştiğinden serbest elektron yoğunluğu azalır.Bu günlük değişimlerin yanı sıra iyonosferde mevsimsel değişimler de meydana gelmektedir.
  • Mevsimsel değişimler dünyanın güneş etrafında dönmesi ile güneşin ışıma açısındaki değişimden kaynaklanmaktadır.11 yılık güneş çevirimi de iyonosferi etkilemektedir,bu etki güneş lekesi sayısı ile yakından ilgilidir.
  • İyonosferin büyük kısmı nötr gazlardan oluşmaktadır.Bu gazlar güneşten gelen kısa dalga ışınları ile iyonlaşarak iyonosferik plazmayı oluştururlar. İyonosferdeki iyonlaşma çoğunlukla morötesi ve X-ışınlarıyla gerçekleşir, bunun nedeni bu tip ışınların iyonlaşma için gerekli yüksek enerjiyi sağlayabilmesidir.
  • İyonosferdeki yayılım serbest elektron miktarına bağlıdır.İyonosferin yapısı ve maksimum elektron miktarı; zaman, coğrafi konum, güneş ışınımı ve yerkabuğu hareketleri ile yakından ilgilidir. İyonosferin konumuna göre değişen kırılma indisi,uydu işaretleri için taşıyıcı frekansların fonksiyonudur.
  • İyonosferin Yapısı

İyonosferdeki iyonlaşma iyonosferin her bölgesinde aynı değildir.Bunun temel sebebi   güneş ışınımı ile taşınan enerjinin iyonosferin her bölgesinde aynı olmamasıdır. Yükseklik arttıkça iyonlaşma miktarı artmaktadır.Bir başka neden de iyonosferdeki tek atomlu gazların oranının yükseklik arttıkça artmasıdır.İyonosferin güneşe göre olan konumu zamanla değiştiğinden iyonlaşma miktarı zamana göre de değişmektedir. Gündüzleri güneş ışınlar ile atomlar ve moleküller elektron ve iyonlara ayrılırlar, dolayısıyla gündüzleri serbest elektron miktarı daha fazladır.

Güneş lekesi sayısı (Sun Spot Number - SSN) ve güneş patlamaları güneş ışınım seviyesini dolayısıyla iyonlaşmayı ve iyonosferdeki serbest elektron miktarını önemli ölçüde etkiler.

İyonosfer iyonlaşma miktarına göre D, E, F1 ve F2 katmanlarından oluşmaktadır.

D katmanı yerkabuğundan 60 km ile 90 km arasındaki yükseklikte bulunur. İyonlaşmanın en az olduğu katmandır.Bu katmanda iyonlaşma yüksek enerjili X ışınları ile gerçekleşir.Yükseklik arttıkça serbest elektron miktarı artar.Güneşin doğmasının hemen ardından D katmanında iyonlaşma gerçekleşir.İyonlaşmanın etkisiyle uzun dalga(UD) ve orta dalga (OD) bandındaki işaretler D katmanı tarafından soğurulur ya da zayıflatılır.Gece ise serbest elektron ve iyonların birleşmesi ile bu katman kaybolur.

E katmanı yerkabuğundan 90 km ile 150 km yükseklikte bulunmaktadır.E katmanı işaretler üzerinde kırınım etkisi yaratır.
Normal E katmanı düşük enerjili X-ışınları ile oluşmakta olup uydu işaretlerine etkisi azdır. Daha güçlü bir E katmanı yüksek iyonlaşmanın olduğu bulutlar tarafından oluşturulur ve düzensiz E katmanı olarak adlandırılır.Bu katmanın etkisi ile 100-150 MHz aralığındaki frekanslara sahip işaretler
iyonosferden yansır ve 1000 km’nin üstünde yol alabilir.

150 km üzerindeki iyonosfer katmanı F katmanıdır. F katmanı F1 ve F2 olmak üzere iki kısımda incelenmektedir. F katmanı güneşin morötesi ışınları ile oluşur. F2 katmanı altında bulunan sırasıyla F1, E ve D katmanları alt iyonosfer katmanı,geriye kalan ve F2 katmanını da içeren üst bölge ise üst iyonosfer katmanı olarak anılmaktadır. F2 katmanı ise iyonlaşmanın en fazla olduğu katmandır.F katmanı KD haberleşmesi açısından en önemli katmandır.F katmanı KD işaretlerine karşı yansıtıcı özellik göstererek dünya çapında KD haberleşmesinin yapılabilmesini sağlar.

  • İyonosfer Modelleri ve İndeksler

İyonosfer modelleri teorik ve ampirik modeller olarak iki sınıfa ayrılabilir.Ampirik i-
yonosfer modelleri iyonosfer hakkında uzun süreli elde edilen bilgilerin parametrik hale getirilmesi ile elde edilir.Uzun süreli bir veri seti ile güneş aktiviteleri,mevsimsel değişimler,coğrafi enlem,boylam ve yerel zaman değişimlerine göre parametreleştirme yapılabilir.Farklı coğrafi alanlar,güneş ışınım ve geomanyetik koşullara göre bazı ampirik modeller geliştirilmiştir.Bu modellerden en çok bilinenleri Bent iyonosfer modeli ve IRI modelidir.

Bent ampirik iyonosfer modeli iyonosferdeki elektron yoğunluğunu enlem,boylam,zaman,mevsim ve güneş ışınımının bir fonksiyonu biçiminde ifade eder.Model 1962-1969 yılları arasında 50.000 üst iyonogram ve 400.000 civarında alt iyonogram kullanılarak uygulanmıştır.

En fazla kullanılan ampirik modellerden biri IRI modelidir.IRI modeli 1978 yılında ortaya çıkmıştır. 1986, 1990, 1995, 2000 yıllarında IRI modelinde güncellemeler yapılmıştır.IRI modeli Uzay Araştırma Komitesi (COSPAR) ve Radyo Bilimleri Birliğinin (URSI) desteğinde sürekli olarak geliştirilmektedir.Seçilen tarih için IRI modeli elektron yoğunluğu,elektron ve iyon sıcaklığı,50 km ile 1000 km arasında değişebilen enleme göre iyon bileşimlerini açıklar.IRI için en büyük veri kaynağı küresel iyononosonda ağı,güçlü geri saçıcı radarlar,ISIS ve Alouette üst sondalarıdır.IRI 1990’da IRI’ın tarihi gelişimi hakkında bilgiler bulunabilir.

İyonosfer Modelleri ve IRI-2001 hakkında detaylı bilgi için aşağıdaki başlığı tıklayınız:
İyonosfer Modelleri

  • İyonosferin Coğrafi Özellikleri

İyonosfer üç ana bölgede incelenebilir. Bu bölgeler ekvatoral bölge,orta enlem ve yüksek enlem bölgeleridir.

Ekvatoral Bölge

Ekvatoral bölge en yüksek elektron yoğunluğunun olduğu bölgedir. Ekvatoral bölge genlik ve faz kırpışmalarının sıkça olduğu bölgedir.

Güneşin yüksek radyasyon seviyesi ve dünyanın manyetik alanı ile elektronlar ekvatoral bölgeye doğru hareket ederler.Ekvatoral bölgedeki elektron yoğunluğunun yükselmesine neden olan bu durum ekvatoral anomali olarak adlandırılır.

Orta Enlem Bölgesi

Orta enlem bölgesi iyonosferin en sakin ve en az değişken bölgesidir. Ekvatoral bölgenin aksine bu bölge yatay manyetik alan etkilerinden uzaktır. İyonosfer inceleme istasyonlar ve teçhizatlarının büyük bölümü orta enlem ülkelerinde yer aldığından iyonosfer ile ilgili en fazla araştırma orta enlem bölgesinde yapılmaktadır.

Yüksek Enlem Bölgesi

Yüksek enlem bölgesinde iyonlaşma güneş ışınımı dışında parçacıkların birbirleri ile çarpışması ile de gerçekleşir.Dik manyetik alan çizgileri yüklü parçacıklar E katmanına doğru sürükler.Nötr atmosfer gazları ile çarpışan bu parçacıklar elektron yoğunluğunda artışa neden olur,bu durum orora olarak bilinmektedir.Orora oluşumunun yeri ve bölgesi geomanyetik bozan etkenlerin büyüklüğüne bağlıdır.

  • İyonosferin Radyo Dalgalarna Etkisi

İyonosferi delip geçebilen en düşük dalga frekansı kritik frekans ya da plazma frekansı
olarak adlandırılır. İyonosfer yapısı gereği 30 MHz ve altındaki frekanslardaki dalgaları yansıtmaktadır. 50 MH’zin çok üstündeki işaretler iyonosferden geçebilir fakat iyonosferde zayıflama ve gecikme etkisine uğrarlar.

Radyo işaretlerinin bir ortam içinde davranışını inceleyebilmek için ortamın kırılma indisi hakkında bilgi sahibi olmak gerekmektedir.

Kırılma indisi iyonosferi karakterize eden en önemli parametrelerden biridir.Appleton – Hartree formülüne göre kırılma indisi Eş. 1‘deki gibi yazılabilir.

 

                                          (1)

Eş.1’de
X=/=/;
/ ;
/ ;
   ;
 ;

 elektron yoğunluğunu (el/m),  elektron plazma frekansını, f radyo frekansını, e elektron yükünü (-1.602x10 C) , serbest uzaydaki dielektrik sabitini (8.854x10 F/m), B dünyanın manyetik alanının akı yoğunluğunu (Tesla), m elektronun kütlesini (9.107x10 kg),  gelen dalganın ilerleme yönü ile manyetik alan arasındaki açıyı,  elektronun büyük parçacıklarla çarpışma hızını,  elektron dönme frekansını temsil etmektedir.

Elektron dönme frekansı  tipik olarak 1.5 MHz’dir, plazma frekansı  ise 30 MHz’i geçmemektedir. Çarpışma frekansı  ise yaklaşık 10 Hz civarındadır .Bu bilgiler kullanılarak yapılan yaklaşım ile faz kırılma indisi Eş.2’deki gibi yazılabilir:

                                                                                                                       (2)

Benzer şekilde grup kırılma indiside Eş.3’deki gibi yazılabilir:

                                                                                                                       (3)  

Eş.2 ve Eş.3’de görülen X  değeri ile elekton yoğunluğu  ve frekans f arasndaki ilişki Eş.4’de verilmiştir.

                                                                                                                             (4)

Eş.4’daki A değeri sabit olup değeri 40.28 ’dir. İyonosferin kırılma indisi radyo
işaretlerine karşı davranışını belirlemektedir. Eş.2 ve Eş.3’de de görüldüğü gibi
iyonosferin kırılma indisi frekansa bağlı olduğundan iyonosfer saçılmalı bir ortamdır.
İyonosferin kırılma indisi bilindiğinde iyonosferden kaynaklanan grup gecikmesi,faz ilerlemesi, Doppler kayması gibi etkiler hesaplanabilir.

  • İyonize bir gaz içinde, iyonlar elektronlardan yaklaşık 1800 kez daha ağır oldukları için KD bandında bir elektrik alan en çok elektronların hareketlerini etkilemektedir. m kütlesinde,v hızında ve -e yüküne sahip tek bir elektron için elektrik alanın etkisi altında hareket denklemi

 

                                                                                                                   (5)
olarak verilebilir. Fazör formunda ise

                                                                                                                           (6)

yazılır.Birim hacime düşen elektron sayısı  N olduğu durumda,iyonize gaz içinde oluşan indüklenme akımı aşağıdaki gibi verilir.

                                                                                                                (7)

Maxwell denklemlerinden

                                                                                                                  (8)
                                                                                                        (9)

İfadesinden plazmanın bağıl dielektrik sabiti

                                                                                                        (10)

olarak bulunur.Yukarıdaki ifadede   plazma frekansıdır.
İyonosferin alt katmanlarında elektronların nötral iyon ve moleküller ile çarpışması daha şiddetlidir. Bu durumda momentumun korunumu gereği kuvvet denklemine çarpışma zayıflatma kuvveti -mv  eklenmesi gereklidir.

Çarpışma zayıfltma kuvvetinin eklendiği durumda bağıl dielektrik sabiti karmaşık sayı olur:

                                                                                                                (11)

 iken  <1. w= iken  =0 .  iken  <0.
İyonize bir gaz içinde bir düzlem dalga için yayılım sabiti  olur.
 iken  <0 ve k tamamen sanaldır. Bu durumda düzlem dalga sönümlüdür ve
uzaklıkla üstel azalır.

  • İyonosferde elektron yoğunluğu yüksekliğin bir fonksiyonudur. Dolayısıyla iyonosfere dik giren bir düzlem dalga, plazma içerisinde elektron yoğunluğunun  =0 yaptığı yüksekliğe kadar ilerler. Bu noktadan sonra ilerleme durur ve dalga dünyaya geri yansıtılır. Açılı gelme durumunda ışın  olan yüksekliğe kadar ilerler ve daha sonra tam kırılır (yada yansır).
  • Dalganın frekansı ile elektron yoğunluğu ve geliş açısı arasındaki ilişkide yansıma için üst sınır
                                                                                                                      (12)

    olarak bulunur.Dik geliş açısı durumunda verilen bir   için  yapan frekans
    kritik frekans olarak adlandırılır:

                                                                                                                             (13)

    Açılı gelme durumunda ise bir üstteki    denkleminden

                                                                                                                    (14)

    yazılır. ’nin maksimum değerinde, bu denklemdeki f en fazla kullanılabilir frekans (the maximum usable frequency-MUF) olarak bilinir.MUF’un üst sınır genellikle 40 MHz’i geçmez.Az yoğun güneş aktivite döneminde ise üst frekans sınır 25 ila 30 MHz’dir.

    İyonosfer HF (KD) haberleşmesinde MUF değerlerinin link planlanmasında çok önemi vardır. Planlama için en yaygın kullanılan paket programlardan biri HF-PRE’dir.Bu paket program noktadan noktaya haberleşme kanallarının (alıcı ve verici anten sistemleri dahil) temel parametreleri ile iyonosfer için önemli değişkenlerin tahmin ve öngörülerini yapmaktadır.İyonosfer için ICEPAC alt paket programını kullanan HF-PRE’nin indirilebileceği linkler ve kullanım bilgileri için tıklayınız:
    HF-PRE

    Gelen ve yansıyan dalgaların yayılım doğrultuları bir tepe noktasına uzatılırsa, bunların kesiştiği yükseklik , iyonosferin sanal yüksekliği olarak adlandırılır.Bu yükseklik  yansımanın olduğu görünürdeki yüksekliktir.

    Sanal yükseklik geliş açısı ’nin maksimum değerinin ve maksimum sıçrama uzaklığının belirlenmesinde önemlidir.

    Yatay sıçrama uzaklığı   ile belirlenir. Bu uzaklığa karşı gelen maksimum  değeri


                                                                                                                   (15)

    olarak hesaplanır.

  • 5 MHz altındaki frekanslarda dünyanın manyetik alan iyonosferik yayılımda çok önemli rol oynar. Dünyanın manyetik alanı iyonosferin yön bağımlı olmasına ve etkin bağıl dielektrik sabitinin bir matrisi olarak ifade edilmesini zorunlu kılar.
  • Yön bağımlı plazmada sıradan ve sıra dışı olmak üzere iki tane yayılım modu vardır. İyonosfere giren düzlem dalga, sıradan ve sıra dışı olmak üzere ikiye ayrılır.Bu iki mod, iyonosfer içinde ayrı doğrultularda,iki ayrı yayılım sabiti,dolayısıyla da iki ayrı zayıflama faz kayması, Doppler kayması ,kutuplanma döngüsü ile ilerler.İyonosfer  çıkışında ise bu iki ayrı mod birleşebilir ve alcıya bu şekilde ulaşır.İyonosferik HF (Kısa Dalga) haberleşmesinde ortaya çıkan çok-yol ve sönümlenme problemlerin esas sebebi budur. İyonosferin elektron yoğunluğu zamanın, frekansın ve konumun fonksiyonu olduğundan, iyonosfer kanalları aynı zamanda zamanla ve konumla ve zamanın ve konumun türevleri ile de değişirler. Bu zamanla, konumla değişen, frekansla ve zaman ve konum bozulmalı çok yol sönümlenmeli haberleşme kanalı geniş bantlı ve yüksek veri hızı ve kanal kapasitesi gerektiren durumlarda alıcı ve vericilerin özel tasarımlarını gerektirir. Bu konu halen yoğun olarak araştırılan bir konudur.
  • 40 MHz’in üstündeki frekanslarda ise yön bağımlılık ve iyonosferin geri yansıtma özelliği etkisini hızla kaybeder. Frekansın en yüksek plazma frekansının üzerinde olduğu için iyonosfer yön bağımsızdır. İyonosferin VHF, UHF ve yukarısı haberleşmeye etkisi frekansın artması ile azalır ve uydu sinyalleri için zaman gecikmesi, faz salınması ve frekansa bağlı değişen kırılma indisi yüzünden doğrultu sapmasıdır.
  •  

  • Yön Bağımlı Soğuk Plazmada Dalga Denklemleri
  • Yön bağımlı plazmada, m kütlesinde, v hızında ve -e yüküne sahip tek bir elektron için elektrik  alanın ve dünyanın manyetik alanı  etkisi altında hareket denklemi

                                                                                 (16)

    olarak yazılır.Fazör olarak

                                                                                                   (17)

    yazılır. Elektromanyetik dalganın manyetik alanının elektron üzerindeki etkisinin dünyanın manyetik alanına göre çok küçük olmasından dolayı  ihmal edilmiştir. Plazma frekans ifadesini kullanarak

                                                                                                                                  (18)

    yazılır ve

                                                                                                                             (19)

    dönme frekansı olarak adlandırılır.

    Dünyanın manyetik alanı, sağ el kuralı kullanan bir koordinat sisteminde en genel haliyle

                                                                                                    (20)

    olarak ifade edilir.Kutuplanma vektörü  ise:

                                                                                                                                     (21)
     

    Yukarıdaki kuvvet denklemi yeniden düzenlenirse
      
                                                                                                                                 (22)

    olarak verilebilir. Burada

                                                                                              (23)
    ve

                                                                                                                                (24)

                                                                                                                                 (25)

                                                                                                                                      (26)

    olarak ifade edilir.

    Matrisin tersi kullanılarak

                                                                                                                                 (27)
    ve
                                                                                                                                    (28)
    ve
                                                                                                                                 (29)

    olarak yazılabilir.  birim matristir

    Elektrik alan için dalga denklemi

                                                                                                               (30)
    olarak veirilebilir.

    Burada

                                                                                                               (31)

    dir.  için sıfırdan başka çözümler aşağıdaki determinantın sıfır olması ile elde edilir:

     

                                                                                                                    (32)

    Bu denklemin çözümü yayılma sabiti k’yi verir.

    • Elektrik alanın dünyanın manyetik alanına göre paralel ya da dik olmasına göre dalga denklemi çözülebilir.

    Her iki durumda da dalga sıradan ve sıra dışı olmak üzere ikiye ayrılır.

     

  • Faraday Dönmesi
  • Yön bağımlı plazmada sıradan ve sıra dışı olmak üzere iki tane yayılım modu vardır. İyonosfere giren düzlem dalga,sıradan ve sıra dışı olmak üzere ikiye ayrılır.Bu iki mod, iyonosfer içinde ayrı doğrultularda,iki ayrı yayılım sabiti ile ilerler.
  • Bu iki farklı yayılım sabitine sahip iki dairesel kutuplanmış dalga,iyonosfer çıkışında doğrusal  kutuplanmış bir dalga şeklinde ifade edilirse,iyonosfer girişindeki doğrusal kutuplanmış düzlem dalgaya göre yayılım mesafesine bağlı bir oranda kutuplanma doğrultusunun döndüğü görülür.Bu kutuplanma açsının dönmesi,Faraday dönmesi olarak bilinir.
  •  ve  ‘nin sırasıyla sıradan ve sıra dışı dalgaların yayılım sabiti ise doğrusal kutuplanmış bir dalganın yayılım sabiti

                                                                                                                              (33)

    olarak verilir.

     

    Kutuplanma düzleminin dönme açsı ise uzaklığın d olduğu durumda

                                                                                                                (34)
    olarak bulunur.

     

  • Toplam Elektron İçeriği ( TEİ )
  • İyonosferden kaynaklanan grup gecikmesi Eş.35’de görüldüğü gibi ifade edilebilir.

                                                                                                                         (35)

    Eş.3 , 4 ve 35 kullanılarak grup gecikmesi için Eş.36 yazılabilir.

                                                                                                                         (36)

    Benzer şekilde faz ilerlemesi Eş.37’de görüldüğü gibi yazılabilir.

                                                                                             (37)

    Eş.37’deki  Toplam Elektron İçeriği ( TEİ ) olarak isimlendirilmektedir. TEİ iyonosferin karakteristiğini ifade eden ve iyonosferin yapısını incelemek için kullanılan önemli parametrelerden biridir.

  • 1  kesitli bir silindir boyunca toplam serbest elektron miktarı olarak da yorumlanan TEİ’nin birimi TECU’dur. 1 TECU,   ‘dir. TEİ değerleri incelenerek iyonosferdeki kısa ve uzun dönem değişimler takip edilebilir.
  • Teorik ve ampirik modellerin yanında iyonosfer incelemeleri ve TEİ kestirimi için yer tabanlı ve uydu tabanlı çeşitli teknikler bulunmaktadır. Yer tabanlı teknikler arasında İyonosonda,Geri Saçılım Radarı ve Evre uyumsuz Geri Saçılım Radarı sayılabilir.Bu tekniklerin ortak özelliği iyonosfere radyo dalgaları gönderilerek incelemeler yapılmasıdır. İyonosferdeki TEİ incelemeleri için uydulardan gönderilen işaretlerden de yararlanılmaktadır. Bu uydu sistemlerinden bazıları Yerküresel Konumlama Sistemi (YKS), GLONASS ve TOPEX / Poseidon sistemleridir
  •  

  • İyonosfer İncelemesi için Yer Merkezli Teknikler
  • İyonosfer yüksekliğinin tespiti için yerden yukarı radyo darbe işaretleri göndermek en
    iyi yöntemlerden biridir.Fakat bu yöntemle gönderilen işaretin geri dönüş süresini
    hesaplamak gerçek yüksekliği bulmak için uygun değildir.Çünkü gönderilen işaret iyonosfer katmanı içinde yerde olduğundan daha yavaş ilerlemektedir.Gerçek yükseklik  ölçülen yükseklik  ,frekans, elektron yoğunluğu ve manyetik alanın bir fonksiyonudur.İyonosferin grup kırılma indisi 1’den büyük olduğundan görünen yükseklik her zaman gerçek yükseklikten daha büyüktür.

    İyonosondalar iyonosfere yüksek frekanslı işaret gönderirler, gönderilen işaretin frekansı artırılarak ölçümler alınır. İşaretin gönderilme zamanı ile geri dönme zamanı arasındaki süre ölçülür.Daha önce bahsedildiği gibi iyonosferin kırılma indisi nedeniyle ölçülen yükseklik gerçek yükseklikten daha fazladır.Plazma frekansına yaklaşıldıkça ölçülen yükseklik sonsuz olur.Bunun nedeni işaretin sonlu bir yüksekliği sıfır hız ile geçmesidir. İyonogramlar ölçülen yükseklik ile gönderilen işaretin frekansı arasında bir ilişki kurulabilir. İyonogramlar ile görünen iyonosferik yükseklikler ve kritik frekanslar hesaplanabilir.

    Sondalar radyo dalgalarını yatık bir açıdan iyonosfere gönderdiklerinde,kısa darbe treni biçimindeki radyo dalgaları iyonosferde kırınıma uğrar ve düzensiz biçimde saçılır.Saçılma doğrudan saçılma ve yerden yansıyarak saçılma olmak üzere iki farklı biçimde gerçekleşir. Doğrudan saçılma durumunda işaret aynı yoldan alıcıya ulaşır.Yerden yansıyarak saçılım durumunda RF işaret önce yerden sonra da iyonosferden yansıyarak alıcıya ulaşır.Doğrudan geri saçılım modu yankıları orora bölgesindeki bozulmaların tespitinde kullanılır.

    Evre uyumsuz geri saçılım radarı iyonosferi incelemek için kullanılan en güçlü yer tabanlı tekniktir. Teknik radar temeline dayanır.Hedefe doğru radyo işareti gönderilir ve yansıyan işaret incelenir. Bu yöntemde hedef iyonosferdeki elektronlardır.Her bir elektronun saçtığı enerji miktarı bilindiğinden geri dönen işaretin gücü elektron miktarını dolayısıyla elektron yoğunluğunu göstermektedir. Spektrumun genişliği iyonosferdeki sıcaklığın bir ölçüsüdür.Bu sıcaklık iyonlar ya da elektronlar için farklı olabilmektedir.Bilinen baz Evre uyumsuz geri saçılım radarları ve bulundukları ülkelere örnek olarak;
    Arecibo, Porto Riko;EISCAT, İsveç, Norveç, Finlandiya;Irkutsk, Rusya;Millstone Hill, Amerika Birleşik Devletleri; MU,Japonya gösterilebilir.

  • Uydu ve Diğer Yöntemler
  • YKS, TOPEX / Poseidon, GLONASS baz uydu yöntemleridir. Okyanus Topoğrafya Deneyi (TOPEX / Poseidon) NASA ve Fransa Uzay Dairesi (CNES) ortak girişimi olarak okyanus incelemeleri yapmaktadır. T/P uydusu 1336 km yükseklikte bulunmaktadır. Uydunun üzerinde tek ve çift frekanslı altimetreler bulunmaktadır. Çift frekanslı altimetre ile okyanus üzerinde düzgün TEİ ölçümler yapılabilmektedir. T/P ile elde edilen TEİ değerleri diğer başka yöntemler ile elde edilen TEİ değerleri ile karşılaştırılmaktadır.

    Faraday Rotasyonu da iyonosfer incelemelerinde kullanılan bir yöntemdir. Doğrusal polarizasyona sahip radyo dalgaları dünyanın manyetik alanı ile etkileşime girdiğinde iki farklı dalganın polarizasyon düzlemi döner. Dalgalardan biri normal, diğeri anormal olarak isimlendirilir. Faraday rotasyonu TEİ ve manyetik alan şiddeti ile doğru, frekansın karesi ile ters orantılıdır. Manyetik alan şiddeti uzaklığın küpü ile ters orantılı olduğundan ve Faraday rotasyonu 2000 km üzerindeki yükseklikler için TEİ hesaplamada kullanılamaz. Zaten 2000 km üzerindeki elektron yoğunluğu ihmal edilebilir düzeydedir.

    Üst sondalar dünyanın uyduları tarafından taşınan küçük sondalardır. İyonosferin toplam elektron içeriğinin yaklaşık 2/3’ü üst iyonosferde bulunduğundan üst iyonosondalar büyük önem taşımaktadır.İyonosferin üst katmanını incelemek için kullanılan iki teknik üst sonda ve Evre uyumsuz geri saçılım radardır.

    F.Arkan, C.Erol ve O.Arıkan tarafından geliştirilen Düzgünleştirilmiş TEİ kestirim yöntemi (D-TEİ) ile ’nin üstünde yükseklik açısına sahip uydulardan alınan 30 saniye çözünürlüğündeki sözde menzil ölçümleri kullanılarak TEİ kestirimi yapılabilmektedir. Bu teknik, uydulardan hesaplanan VTEC değerlerinin en az kareler yöntemi ile birleştirilerek VTEC kestirimlerinin yapılmasına dayanır.Bu teknikle tüm gün için VTEC kestirimi yapılabildiği gibi, bir gün içindeki sınırlı bir zaman dilimi içinde VTEC kestirimi yapılabilmektedir.

    D-TEİ tekniği için tıklayınız:

    D-TEİ

    Bibliografya

    1.   AERO, Elements of GPS.

     http://www.aero.org/education/primers/gps/elements.html

    2.   Anderson, D., Rowell, T. F., 1999, Space Environment Topics. The Ionosphere.

    http://www.sec.noaa.gov/info/Iono.pdf

    3.   Araujo, E.A., 2005, GPS-derived total electron content response for the Bastille Day magnetic storm of 2000 at low mid-latitude station, Geofisica Internacional. 44, 211-218.

    4.   Arıkan, F., Erol, C.B., Arıkan, O., 2003, Regularized estimation of vertical total electron content from Global Positioning System data, Journal of Geophysical Research. 118, 1469-1480.

    5.   Arıkan, F., Erol, C.B., Arıkan, O., 2004, Regularized estimation of vertical total electron content from GPS data for a desired time period, Radio Science. 39, RS6012.

    6.   Arıkan, F., Arıkan, O. and Erol, C.B., Regularized estimation of TEC from GPS data for certain midlatitude stations and comparison with the IRI model, Advances in Space Research,
    doi:10.1016/j.asr.2007.01.082, 39, 867-874, 2007.

    7.   Arıkan, O., Arıkan, F., and Erol, C.B., Computerized ionospheric tomography with the IRI model, Advances in Space Research, doi:10.1016/j.asr.2007.02.078, 39, 859-866, 2007.

    8.  Bent, R. B., Llewellyn, S.K., Nesterczuk, G., 1975, The development of a highly-successful worldwide empirical ionospheric model and its use in certain aspects of space communications and worldwide total electron content investigations, Proceedings of the Ionospheric Effects Symposium, Arlington, VA, pp 13-28.

    9. Bilitza, D., 2001, International Reference Ionosphere 2000, Radio Science, 36(2), 261-275.

    10. Bishop, G., Mazzella, A., Holland, E., Rao, S., 1996, Algorithm that Use the Ionosphere to Control GPS Errors, IEEE, 0-7803-3085-4/96.

    11. Blewitt, G., 1997, Basics of GPS Technuqie: Observation Equations, Geodedic Applica-tions of GPS.

    http://134.197.46.69/staff/pdfs/Blewitt

    12.  Brunini, C, Meza, A., Francisco, A., Diaz, A., Zele, M.A.V., 2002, A New Ionosphere Monitoring Technology Based on GPS, Eleventh United Nations/ Europan Space Agency Workshop on Basis Space Science, Cordoba, Arjantin.

    13.   Calais, E., Minster, B.J., 1998, GPS, earthquakes the ionosphere, and the space shuttle, Physics of the Earth and Planetary Interiors. 105, 167-181.

    14.   Conkright, R. O., 2004, Vertical Incidence Soundings (Ionograms).

    http://www.ngdc.noaa.gov/stp/IONO/ionogram.html

    15.  Dana, P. H., 2000, Global Positioning System Overview.

    http://www.colorado.edu/geography/gcraft/notes/gps/gps_f.html

    16.  Eftaxiadis, K., Cervera, M. A., Thomas, R. M., 1999, A Global Positioning System Re-ceiver for Monitoring Ionospheric Total Electron Content, DSTO Electronics and Surveil-lance Research Laboratory, AR-010-671.

    17.  Feltens, J., Chapman Profile for 3-D Global TEC Representation.

    18.  Feltens, J., Jakowski, N., 2002, International GPS Service (IGS) Ionosphere Working Activity, SCAR Report No:21.

    19.   GARMIN, 2000, GPS Guide For Beginners.

    http://www.garmin.com/manuals/GPSGuideforBeginners_Manual.pdf

    20.   Goodman, J. M., 1992, HF Communications Science and Technology, Van Nostrand Reinhold, New York, 631s.

    21.   Goodwin, G. L., Breed, A. M., 2001, Total ELECTRON Content in Australia Corrected for Receiver/Satellite Offset Bias and Compared with IRI and PIM Predictions., Ad-vanced Space Research, 27, 49-60.

    22.   Grejner-Brzezinska, A., Wielgosz, P., Kashani, L, Smith, D. A., Spencer, P. S. J., 2004, An analysis of the effects on different network-based ionosphere estimation models on rover positioning accuracy, Journal of Global Positioning Systems, 3, 115-131.

    23.   Jeomanyetik indisler,

    http://www.ngdc.noaa.gov/stp/GEOMAG/kp_ap.html

    24.   GPS Measurements in RINEX format.

     http://igs.ensg.ign.fr.

    25.  Halil Nayir, Yerküresel Konumlama Sistemi İşaretleri Kullanarak İyonosfer Toplam Elektron İçeriği Kestirimi, Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi, 2007.

    26.  Hunsucker, R. D., Hargreaves J. K., 2003, The High-Latitude Ionosphere and Its Effects on radio Propagation, Cambridge University Press, Cambridge, 617s.

    27.  International GPS Service,

     http://igscb.jpl.nasa.gov/.

    28.  IONEX TEC Maps,

     ftp://igs.ensg.ign.fr/pub/igs/iono.

    29.  IRI TEC Maps,

     http://nssdc.gsfc.nasa.gov/space/model/models/iri.html.

    30.  Ionospheric Dispatch Center

    http://www.cbk.waw.pl/rwc/q_d_days.ctl

    31.  Klobuchar, J.A, 1987, Ionospheric Time-Delay Algorithm for Single-Frequency GPS Users, IEEE Transactions on Aerospace and Electronic Systems, 25, 325-331.

    32.  Komjathy, A., Born, G. H., Anderson, D., N., 2000, An Improved High Precision Iono-spheric Total Electron Content Modeling Using GPS, IEEE, 2858-2860.

    33.  Komjathy, A., Langley, R., 1996, An Assessment of Predicted and Measured Ionospheric Total Electron Content Using a Regional GPS Network, ION National Technical Meeting, Santa Monica, CA.
    34.  Komjathy A., 1997, Global Ionospheric Total Electron Content Mapping Using the Global Positioning System, PhD Thesis, University of New Brunswick , Canada, 248s.

    35.  Lanyi, G.E., Roth, T., 1988, A comparison of mapped and measured total ionospheric electron content using global positioning system and beacon satellite observations, Radio Science. 23, 483-492.

    36.  Liao, X., 2000, Carrier Phase Based Ionosphere Recovery Over A Regional Area GPS Network, MSc Thesis, University of Calgary, Canada, 120s.

    37.  Lin, L.S., 2001, Remote Sensing of Ionosphere Using GPS Measurements, Asian Conference on Remote Sensing, Singapore.

    38.   Makalea, J.J., Kelley, M. C, Sojka, J. J., Pi, X., Manucci, A. J., 2001, GPS normaliza-tion and preliminary modeling results of total electron content during midlatitude space weather event, Radio Science, 36, 356-361.

    39.   Manucci, A.J., Wilson, B. D.,Yuan, D. N., Ho, C. H.,Lindqwister, U. J., Runge, T. F., 1998, A global mapping technique for GPS-derived ionospheric total electron content measurements., Radio Science, 33, 565-582.

    40.   Ma, G., Maruyama, T., 2003, Derivation of TEC and estimation of instrumental biases from GEONET in Japan, Annales Geophysicae, 21, 2083-2093.

    41.   Melike Gürün, Sinir Ağı Modelleme Yöntemleri Kullanarak TEİ Verileri ile Durağan ve Dinamik Bölgesel Iyonosfer Haritasının Oluşturulması, Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi, 2007.

    42.   Montenbruck, O., Gill, E., 2002, Ionospheric Correction for GPS Tracking of Leo Satellites, The Journal of Navigation, 55, 293-304.

    43.   Moon, Y., 2004, Evaluation of 2-Dimensional Ionosphere Models for National And Regional GPS Networks in Canada, MSc Thesis, University of Calgary, Canada.

    44.  National Geophysical Data Center,

     http://www.ngdc.noaa.gov/.

    45.  National Oceanic and Atmospheric Administration,

    http://www.noaa.gov/

    46.   Orhan Uğurlu, Ionolab Yöntemi ile WEB Tabanlı Toplam Elektron İçeriği (TEİ) Hesaplanması ve Sunumu, Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi, 2007.

    47.   Otsuka, Y., Ogawa, T., Saito, A., Tsugawa, T., Fukao, S., Miyazaki, S., 2002, A new technique for mapping of total electron content using GPS network in Japan, Earth Planets Space, 54, 63-70.

    48.  Rizos, C, 1999, GPS tutorial.

    http://www.gmat.unsw.edu.au/snap/gps/gps_survey/tutorials.

    49.   Schaer, S., 1999, Mapping and Predicting the Earth's Ionosphere Using the Global Positioning System, PhD Thesis, University of Bern, Switzerland, 228p.

    50.   The ionosphere.

    www.radioelectronics.com.

    51.  Why Conduct Ionospheric Research?

     http://www.haarp.alaska.edu/haarp/ion2.html

    52.  Wyllie, S.J., Zhang, K.F., 2003, A Comparison of Ionospheric Models for Precise Positioning in Victoria, Satnav2003.